Öz
Denizler, çok çeşitli çevresel kirleticileri içermekte ve su ekosistemlerinde önemli bir rol oynamaktadır. 1960'lı yıllardan itibaren hızla kirlenen İzmir Körfezi, Akdeniz'deki kirliliğin en yoğun olduğu alanlardan biridir. Bölgede biriken organik maddeler, hidrokarbonlar, metaller ve patojen organizmalar, estetik ve sağlık açısından yüksek derecede tehdit oluşturmaktadır. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı İzmir Körfezi’ nde bulunan midyelerde meydana gelen genetik hasarların araştırılmasına odaklanmıştır. Mutajenik / karsinojenik potansiyelin araştırılması, genotoksisite çalışmalarında bir avantaj sağlamaktadır, çünkü kirliliğe maruz kalan midyelerde kullanılan, biyobelirteçler; kanser gibi olası uzun vadeli etkilerin erken saptanmasına olanak sağlamaktadır. Biyoizleme çalışmalarında; midyede yapılan biyobelirteçlerin merkezinde genotoksisite bulunmaktadır. Bu amaçla çalışmamızda; İzmir Körfezi'nde (Türkiye'nin Batı Sahili) yaşayan Mytilus galloprovincialis'in hemolenf hücrelerinde, karaciğer hücrelerinde ve solungaç hücrelerinde genetik hasarı belirlemek için mikronükleus testleri gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada elde edilen sonuçlar, tersaneden gelen atıkların bulunduğu 4. istasyon ve 5. istasyonda MN frekansının (‰ micronucleus) yüksek bulunmasına paralel olarak, kirliliğin bu bölgelerde yoğun olduğunu göstermiştir. Elde ettiğimiz verilerle, çevresel kirliliğin biyolojik olarak izlenmesi için, kirleticilerin suda yaşayan türlerde hücresel düzeyde toksik etkilerinin belirlenebilmesini, mikronükleus testlerinin kullanımının yaygınlaştırılmasını ve bu yöntemlerin standartlaştırılmasının gerekliliğini ortaya koymaktayız