Bu çalışma Türkiye’deki balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği sektörünü iş sağlığı ve güvenliği istatistikleri açısından bütünsel ve paydaşları özelinde değerlendirmek ve Türkiye’deki iş sağlığı ve güvenliği istatistikleri ile kıyaslayarak sektörünün durumunu ortaya koymak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği sektöründe yıllık ortalama 312 (±147,6) kaza olduğu, bunların 2,14 (±1,57)’ünün sürekli iş göremezlik ve 1,57 (±1,51)’sinin ölümle sonuçlandığı tespit edilmiştir. Türkiye’deki genel kaza sıklığı, ölümlü kaza sıklığı, sürekli iş göremezlik kaza sıklığı ve iş kazası sıklık hızı sırasıyla 2211,8 (±574) 103,6 (±13,4), 5,88 (±2,41) ve 8,36 (±1,93) olarak hesaplanırken balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliğinde bu değerler sırasıyla 3579,1 (±1549,3) 175,65 (±152,34), 240,67 (154,62) ve 13,65 (±5,84) olarak bulunmuştur. 2019 yılında Türkiye’deki ölümlü kaza oranı genel olarak %0,27 bulunmuş, maden sektöründe %0,34, inşaatta %0,77, nakliyede %0,80 olarak tespit edilmiştir. Balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliğinde ise bu oran %1 olarak hesaplanmıştır. Denizlerde yapılan avcılık ve yetiştiricilik faaliyetlerinde tatlı sulardakilere göre daha fazla iş kazası ve ölümlü kaza olduğu tespit edilmiştir. Denizlerde yapılan avcılık ve yetiştiricilik faaliyetleri ile tatlı sularda yapılan avcılık faaliyetlerinde yaşanan iş kazası sayısı ve iş kazası sonucu geçici iş göremezlik süreleri arasındaki farkın da önemli olduğu saptanmıştır (p<0,05). Yetiştiricilik sektöründe meydana gelen ölümlü iş kazası sayısının ise avcılığın 4 katından fazla olduğu bulunmuştur. Balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliğinin tahmin edilenden çok daha riskli bir sektör olduğu ortaya konmuştur. Mevcut durumun iyileştirilmesi için birtakım değerlendirme ve öneriler ortaya konsada, sistemsel ve gücünü mevzuattan alan bir yaklaşımın daha efektif olacağı düşünülmektedir. Bu yüzden, balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği ekonomik faaliyet koluna ait tüm alt çalışma alanlarına ait tehlike sınıflarının “çok tehlikeli” sınıfa yükseltilmesi uygun bir yaklaşım olacaktır. Bu sayede sektör çalışanlarının mesleki riskler konusunda aldıkları eğitim süresi artacak, sektörde çalışan İSG profesyonellerinin unvan ve sayıları artarak daha nitelikli bir uzmanlaşma gerçekleşecek, kontrol ve denetim faaliyetlerinin daha sıklaşması sağlanmış olacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Maritime Engineering |
Journal Section | Case Report |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2021 |
Submission Date | February 28, 2021 |
Published in Issue | Year 2021Volume: 38 Issue: 4 |